First Love - Utada Hikaru.mp3 dinlemek için play deyin.

20 Nisan 2012 Cuma

Nükleer Enerji Lobisi


Nükleer Enerji Lobisi - Bir anı (*)

Acele şirkete çağrıldım...

Gidince iş emrini anlatan faksı gösterdiler: 'TV' başlığını taşıyordu.
Konuklar beş Japon VİP (Çok Önemli Kişi) erkekti

'TV'nin televizyon ziyareti ya da görüşmesi anlamına geleceğini düşünmüşlerdi şirket çalışanları. Eğlenceli olabileceğini düşündüm.

İlk gün aracıyla şoför ve rehber konukları alıp istenilen yere götürecekti, Konuklar ikinci gün sabah yarım günlük kısa bir şehir turundan sonra alana dış hatlara bırakılacaktı.

Belki bir Japon alıcı grubu krizdeki bir TV kanalını satın almak istiyor olabilirdi.

Ertesi sabah konukları otelde buldum. Bana Boğaziçi Üniversitesinden Kandilli Rasathanesinde görevli bir Doçentin kartını verip onu aramamız gerektiğini söylediler. TV, ise, Technical Visit, yani teknik gezi anlamına geliyormuş.

Doçent N.A. bizi İTÜ'deki konferans salonlarından birinde bekleyeceğini, konukların teknik bir sunum yapacaklarını söyledi.

Çok telaşlandım. Konuklara, teknik konularda Japonca çeviri yapabilecek yeterlilikte olmadığımı söyledim. Tercümeye gerek olmadığını kendilerinin sunumu İngilizce yapacaklarını söylediler .

İTÜ'ye ulaşıp salonu bulduk. N.A. Hoca bizi bekliyordu .Hoca, konferans salonunu dolduran akademisyenlere, Japon konukların nükleer enerji ve deprem konusunda uzman olduklarını, bu alanlardaki yeni teknolojik gelişmeleri aktaracaklarını anlattı.

İkisi yarı kamu olan bir sismik araştırma kurumunda, diğerleri nükleer enerji ile ilgili kamu kuruluşunda çalışan Japon görevliler, power point ve slaytlar eşliğinde, 9 kuvvetindeki bir depreme dayanabilecek nükleer reaktör inşaat tekniklerini geliştirdiklerini, artık nükleer enerji reaktörlerinin depremden etkilenmeyeceğin anlattılar. Sunumun sonundaki sorulara kendilerinden çok emin cevaplar verdiler.

Toplantıdan sonra, Kandilli'ye Rasathane'ye gittik. Oradaki toplantıda formel olmayan konuşmalar oldu. Ahmet Mete Işıkara(**) Kandillideki deprem araştırmalarını, babacan tavırlarla ve esprilerle süsleyerek anlatıyordu.

Bir ara sismik hareketliliğin kaydedildiği salona girdik. Işıkara Hocanın gözü sismik göstergelerden birine takıldı, 'Şu anda, sanırım Uzak Doğu'da büyük bir olasılıkla Japonya'da bir deprem oluyor' deyince sismik araştırmacılardan ikisi, bıyık altından güler gibi birbirlerine baktılar.

Aracımıza bindiğimizde şöförümüz, radyoda akşam 19 haberlerini dinliyordu. 'Abi ya.. Japonya'da 7 şiddetinde deprem olmuş' dedi.

Japon konuklarımıza bu haberi aktardım. Küçümseyerek baktılar yüzüme...

Ertesi sabah depremi doğruladılar, ünlü Amerikan kanalını izlemişler.(***)

-------------------------
  • (*) Olay, doksanlı yılların ortasında geçiyor. Henüz Japonya'da üçüncü kuşak reaktörler yapılmamıştı. Japonya'da günümüzdeki tartışmalarda tüm reaktörlerin kapatılması savunuluyor. 
  • (**) Anı 1999 Gölcük Depreminden öncesini ait olduğu için, Sayın Işıkara henüz ünlü ve medyatik değildi 
  • (***) Deprem sonrası, tsunami(deprem dalgası)nin kaldırıp bir adaya attığı dev bir balıkçı teknesiyle yanındaki bir otomobilin fotoğrafı yayınlanmıştı. Maalesef arşivimden yok olmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.