First Love - Utada Hikaru.mp3 dinlemek için play deyin.

17 Aralık 2012 Pazartesi

BEKLENEN SONUÇ! JAPONYA DEMOKRAT PARTİSİ'NİN BÜYÜK YENİLGİSİ


LİBERAL DEMOKRAT PARTİ VE YENİ KOMEİTO'NUN MUTLAK ZAFERİ


16 kasım Seçimlerinin sonuçları belli oldu. Liberal Demokratlar büyük bir seçim zaferi kazanıp, 50 yıllık LDP dönemine üç yıl ara verdikten sonra bir kez daha dizginleri ele alacaklar. LDP, 480 üyeli alt mecliste 293 koltuk, geleneksel destekleri Yeni Komeito 31 koltuk kazandı. Bu alt mecliste üçte iki çoğunluk anlamına geliyor.

Seçime 230 koltukla katılan iktidar partisi, JDP, sadece 57 koltuk kazanabildi. Sonuçlar açıklandıktan sonra Başbakan Noda, yenilginin sorumluluğunu kabul ettiğini ve Parti liderliğinden ayrılacağını bildirdi.

Osaka eski Belediye Başkanı Toru Hashimoto ile Tokyo eski Valisi Shintaro İshihara önderliğindeki Japonyanın Yeniden Yapılanması Partisinin 54 üyelik kazandığı seçimlerde, Nükleer enerji karşıtı Yukiko Kada'nın başkanı olduğu Yarınki Japonya Partisi 9 üyelik, eski Yönetimde Reform Bakanı Yoshimi Watanabe'nin önderliğindeki 'Sizin Partiniz' ise 18 üyelik kazandılar.

Japonya Komünist Partisi 8, Sosyal Demokrat Parti ise 2 üyelikle yetindiler.

(kaynak ajanslar)

9 Aralık 2012 Pazar

Japonya'da Erken Seçim 16 Aralık'da


2011, 12 Mart Büyük Depremi, Tsunami ve Fukushima Nükleer Santrallerindeki sızıntıların bölgede yaşayan insan ve bitkiler de dahil tüm  canlı varlıkları etkilemesi gibi doğal ve teknolojik felaketler, 50 yıllık Liberal Demokrat Parti hegemonyasının ardından, İktidardaki Japonya Demokrat Partisinin (önceki adıyla Japonya Sosyalist Partisi) elini zayıflattı.Ek vergiler gibi önemli yasaların çıkartılmasındaki zorluklardan, Nükleer Reaktörlerin yeniden çalıştırılması kadar bir çok konuda geniş kitlesel muhalefet de Demokrat Parti İktidarını zorlayan konular oldu .Okinawa'da gerek ABD gerekse savaş karşıtı muhalefetin zirveye ulaşması da DP iktidarını zorlayan diğer başlıklar olarak düşünülebilinir.

Dış politikada Çin Halk Cumhuriyeti  ve Taiwan (sonradan onlar da bu tartışmanın diğer bir tarafı oldu) ile küçük adacıklar üzerindeki mülkiyet  krizi, ÇHC. ile siyasi gerilimi arttırmakla kalmadı, geniş kitleler Japonya karşıtı gösteriler yaptılar ve bazı  Japon Otomotif  Fabrikalarınd a üretim   durdu. Bir başka 'küçük adacıklar' yani bir nevi  'Kardak' krizi Güney Kore ile ilişkileri de gerdi. Bu iki kriz, Japonların 'milliyetçi ayranını' kabarttı diyebiliriz.

SEÇİM ÖNCESİ DURUM NE?

 Geleneksel olarak LDP'nin genel olarak birinci parti olduğu, JPD(JSP)'nin ikinci ,Budist New  Komeito(Temiz Toplum Partisi ile Japonya Komünist Partisinin üçüncü ve dördüncü sıralarda olduğu ve etkileri az  çok sayıda partinin partinin dönem dönem siyasal arenaya çıktıkları seçim bu kez nasıl sonuçlanacak?

ARENAYA KİMLER ÇIKIYOR?

16 Aralık'da Alt Meclisin 480 temsilcisi seçilecek.

Seçimlerden önceki son bir kaç ayda hızlı gelişmeler oldu. Osaka Belediye Başkanı, Tokyo ve Shiga ili valileri, merkezi politik mücadeleye dahil oldular. Nagoya Belediye Başkanı da yarışta . yerini aldı.

Shiga Valisi Yukiko Kado'nun kurduğu Nippon Miray no To(Japonya'nın Geleceği Partisi), JDP eski başkanı İchiro Ozawa'nın partiden istifa edenlerle birlikte kurduğu, Kokumin no Seikatsu ga Daichi(İnsanların Hayatı Önde Gelir) partisiyle birleşti .Kokumin Shinto(Halkın Yeni Partis) ile Nagoya Belediye Başkanı T.Kawamura da Kado'nun partisinde yer aldılar. Seçim öncesi Alt Meclisde 62 sandalyeye sahip partinin destekçileri arasında Nkleer Enerji Şirketlerinin Savunucularının olması bir çelişki gibi görünüyor. Ozawa'nın JDP'den istifa sebepleri arasında Başbakan Noda'nın Nükleer Reaktörleri tekrar işletime açmak istemesi de vardı.

Osaka Belediye Başkanı Toru Haşimoto  önderliğinde kurulan,Nippo İshin no Kai(Japonya'nın Yeniden Yapılanması Partisi)'ne Tokyo Valisi Shintaro Ishihara da katıldı.

New Komeito ve Japon Komünist Partisi de yarışta yer alıyorlar.  

17 Aralık'daki sonuçları bekleyelim...

Çeşitli Japon Tasarımları


Gorge De Takachiho - Saklıkent


29 Ağustos 2012 Çarşamba

.

Japonya'da Yeni Bir Sürece Doğru(mu?)
11 Mart 2011 büyük depremi, onu izleyen dev deprem dalgaları, 20 bin dolayında ölü ve kayıp,  Fukushima  Nükleer Reaktörlerdeki tehlikeli boyutlardaki uzun süre kontrol edilemeyen sızıntılar, santral çevresinden tahliye edilen on binlerce kişi ve bunların çok önemli bir kısmının kalıcı konutlara yerleştirilememesi.

Depremin ardından kapatılan santrallerin tekrar işletilmesi için devrede olan lobi, Fukui ilindeki Ohi santralinin devreye sokulmasını sağladı, ama nükleer karşıtı lobi giderek güçleniyor. 29 martta Başbakanlık Çalışma Ofisinin önündeki ilk nükleer karşıtı  toplantıya üç yüz kişi katılmıştı. Her cuma aynı yerde yapılan protestolara katılım giderek arttı, son gösterilere katılanların sayısı yüzbinlerle ifade edilmeye başlandı. Başbakan Noda, nihayet 'Anti Nükleer Platformu'nu kabul etmeye karar verdi. Ama,bazı teknik nedenlerle toplantı ileri bir tarihe ertelendi.

Hafta sonu 11 değişik Merkezde nükleer enerjiyi tartışan toplantılardan çıkan sonuç olağan dışı çarpıcı oldu. Toplantılar  ve kamuoyu yoklamalarında nükleer enerjiden tümüyle vazgeçmekten yana olanların oranı yüzde yetmiş olarak açıklanıyor. Bu tüm ezberleri bozan bir gelişme.

Başta Okinawa olmak üzere Amerikan üslerine karşıtlığın yükselmesi, 'sabıkalı' Osprey uçaklarını ve onların test uçuşlarını istemeyen onbinlerce Okinawalının protestoları... Bunlar da ezber bozan
gelişmeler(mi?)

Her an erken seçim kararı alınabilir... Ama bu karar, bir türlü değişmeyen Japonya siyasetinde ezberleri boza(bili)r mı? Bekleyip görelim.


not: Gerek nükleer karşıtı gelişmeler, gerekse başta Okinawa olmak üzere Amerikan karşıtlığının artması üzerine blogumuzda daha önce yayınlanan yazıların başlıklarını aşağıdadır.

Nükleer karşıtı başlıklar:
-Ohi 3 Reaktörü Devreye Girdi/ Nükleer Karşıtı Protestolar Sürüyor.
-Başbakan Noda Nükleer Karşıtlarıyla Görüşecek.
-Nükleer Enerji Lobisi-Bir anı
-Amerikan karşıtlığının yükselmesi ile ilgili başlıklar:
-Nagasaki'de Nükleer Silahların Yasaklanması Çağrısı
-Japonlar Uçuş Güvenliği Olmadığını Düşündükleri Osprey Askeri Uçaklarının Japon Hava Sahasında Uçmasını İstemiyorlar
-ABD-Japonya İlişkilerinde Gerginlik: Osprey Uçaklarına Muhalefet Güçleniyor
-Okinawa Belediye Başkanları Osprey Uçaklarını İstemiyorlar
-Okinawa Valisi 'Savunma Bakanı Test Pilotu Mu?'

Tokyo Monogatari /Tokyo Story (1953) Yönetmenlere Göre Tüm Zamanların En İyi Filmi

British Film İnstitute'ın aylık yayın organı 'Sight and Sound'un aralarında, Woody Allen, Martin Scorsese, Francis Ford Coppola, Mike Leigh, Quentin Tarantino'nun da bulunduğu 358 film yönetmenine göre, Yasujiro Ozu'nunyönettiği, Tokyo Mongatari(1953)/Tokyo Story/Tokyo Öyküsü, tüm zamanların en iyi filmi olarak seçilmiş.

Derginin 846 film dağıtıcısı, eleştirmen, ve akademisyenle yaptığı bir soruşturmada  aynı film, tüm zamanların üçüncü en iyi filmi seçilmiş.

Aydın Yamanlar Hoca'yı Temmuz 2008'de kaybetmişiz

Uzun yıllar, Japonya'da Japonlar için Türkçe öğretmenliği yapmış Aydın Yamanlar Hocayı 2008'de kaybetmişiz.

Ne yazık ki yeni haberim oldu. Doğum tarihini bile iyice bilmiyoruz. Muhtemelen, 1938 ya da 1940.

Aydın Hoca, sinema ve tiyatro oyuncusu olarak İstanbul'da yaşamını sürdürürken, o sırada İstanbul'da Akademik araştırmalar yapan Mizuno Sensei(Hocayla) tanışıp evlenirler, ve Japonya'ya giderler.

Aydın Hoca, Japonya'da bir süre, film, TV dizisi ve reklamlarda oynadıktan sonra muhtelif üniversitelerde ve kurslarda Türkçe öğretti. Öğrencilerinin çok sevdiği bir hocaydı.

Profesör Minako Mizuno Yamanlar, ise Japonca-Türkçe sözlük ve Japonlar için Türkçe kitaplarının yazarıdır.

Başbakan Noda, Anti Nükleer Platformla Buluştu

Başbakan Noda, çarşamba günü, aylardır Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde her cuma  nükleer enerji karşıtı gösterilerin liderleriyle buluştu. Tarafların ilk kez bir araya geldikleri toplantıda, anti-nükleer platform liderleri, Başbakandan   nükleer enerjiden en kısa zamanda tümüyle vazgeçilmesini, ve halkın sesine kulak verilmesini istediler.

Başbakan, Fukui ilindeki Oi tesisindeki 2 reaktörü, tesislerin ve insanların güvenliği gibi her nokta  göz önüne alınarak başlatma kararı verdiğini söyledi. Başbakan, hükumet olarak orta ve uzun vadede Japonya'nın nükleer enerji bağımlılığından kurtulmasını istediklerini de belirtti.

Gazetecilere de açık olan toplantıda, Başbakan, güvenlik sorununun sonsuz olduğunu, ama güvenlik ölçütlerini geliştirmek için ellerinden geleni yapacaklarını ekledi. Nükleer karşıtları bu cevaplardan tatmin olmadıklarını söylüyorlar.

Nükleere Karşıtı Metropolitan Koalisyonu sözcüsü, 'Nükleer enerji, bugün bile güvenli değilken, felaket Fukushima  1 de süregelirken, nükleer enerjinin gelecekte güvenli olacağını kim garanti edebilir?'
diye görüş bildirdi.

Hükumet, 2030 itibariyle, nükleer ve nükleer olmayan enerjinin birlikte kullanımı için kamu oyu oluşturmaya çalıştırıyor.

Başbakan, hükumetin değişik görüşlerin ışığında yeni bir enerji politikası oluşturmaya kararlı olduğunu söylerken, her Cuma günü, Başbakanın ofisi önünde gösteri yapan platform sözcüleri, gösterilerin boş sesler olmadığını, kamuoyunun isteklerini yansıttığını, bu seslerin kulak ardı edilmesi halinde, gösterilerin dozunu arttırarak devam edeceğini tehdidinde bulunuyorlar.

Okinawa Savaş Kurbanları için Tazminat İsteniyor.

2. Dünya Savaşının bitmesinden 67 yıl sonra, Okinawalı sivil  savaş kurbanları ve aileleri,  sivilleri  korumada başarısız oldukları gerekçesiyle Japon Hükumeti aleyhine dava açıyor.

Alınan bilgiye göre, 40 kişinin başvurusu bölge mahkemesine sunuldu.
Başvuranların tümü savaşın sonlarında ABD ve Japon kuvvetleri arasındaki çatışmalarda yaralananlar ile ölenlerin aileleri.

Başvuruda, 5.6 milyon ABD doları ve özür talep ediliyor.

Savaşa katılan  bazı Okinawalılara, Japon İmparatorluk Ordusu Askerleri ve askeri işçiler ve onları ailelerine çıkarılan bir yasayla tazminat verilmiş, ancak kurbanlar ve aileleri yasa kapsamı dışında bırakılmışlardı.

Okinawa Savaşı ile ilgili ilk kez yasa kapsamı dışında kalan siviller ilk kez yargı yoluna başvuruyor.

Nagasaki'de Nükleer Silahların Yasaklanması Çağrısı

Altmış yedi yıl önce Nagasaki'ye atılan atom bombası kurbanlarını anma töreninde bir konuşma yapan, Nagasaki Belediye Başkanı Tomihisa Taue, dünya liderlerine nükleer silahların yasaklanması çağrısında bulundu.

Başkan Taue Kuzey Kore'nin ciddi nükleer tehdidine de dikkati çekti.

11.02 deki saygı duruşundan önce  'Barış Deklarasyonu' Başkan Taue tarafından okundu.  Nagasaki'deki anma törenlerinde bu yıl aralarında ABD Elçisi Roos ve nükleer silahlara sahip Biritanya ve Fransız temsilcilerinin de bulunduğu 40 ülke katıldı.

Bu arada Başbakan Noda, nükleer silahlara sahip ülkelerin bu silahları tasfiye etmeleri için kendilerini sorumlu hissettiklerine dikkati çekti.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Şiirimizde ve Müziğimizde Hiroşima

HİROŞİMA
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet RAN [1956]

Kız Çocuğu Kız Çocuğu Hiroşima'daki bombası saldırında ölen yedi yaşındaki bir kız çocuğunun on yıl sonraki yalvarmalarını anlatmaktadır. Savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük başarı kazanmış ve birçok müsizyen tarafından bestelenmiştir. Zülfü Livaneli Nazım Türküsü'nde bu şiir üzerine yaptığı besteyi seslendirdi. Kız Çocuğu'nun I Come And Stand At Every Door olarak bilinen bir çevirisi The Byrds tarafından Fifth Dimension albümünde Pete Seeger tarafından en:Headlines & Footnotes albümünde ve This Mortal Coil tarafından Blood albümünde seslendirildi. 2005'te ünlü Shima-Uta şarkıcısı Chitose Hajime Ryuichi Sakamoto ile işbirliği yaparak Kız Çocuğunu Japonca'ya çevirdi.('Shinda Onna no Ko' [死んだ女の子] olarak ismi değişti). 5 Ağustos 2005'te 60'ncı yıldönümünde Hiroşima'daki Hiroşima Barış Anıtı'nda olarak söylendi. Şarkı daha sonra Chitose'nin 2006'daki Hanadairo albümünde de kullanıldı.


HİROŞİMA
bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin eleinde
capon denizlerinde
yorgundu -sis çökmüştü- ak uçakları kalkıyordu alanlardan
uzak kasımpatılar çiziyorduk üşümüş kağıtlara
bayraklar örtüyorduk üşümüş çocuklara - ısınıyorduk
biz ne çocuktuk, ama ne çocuktuk, nasıl anlatmalı bilmem
poem caponez diyordu- ama nasıl anlatmalı bilmem
alaturka bir ölümdü, nasıl anlatmalı bilmem.
sular
sular hiç geri dönmüyorlardı
biz ne kırallar büyütmüşüz kiyo
ne kıral korkulara alkışlar!
kitaplar indirmişiz kiyo-sürülerle açlığımıza
sabahlar telliduvaklı geceler kanlıbıçaklı
biz ne kırallar yemişiz büyük kurtuluşlara
nasıl anlatmalı bilmem
alaşafakları söyler bayraklarımız

kiyo kiyo!
beni görmüşlüğün var mı hiç
kaç galeri kaç yitikkent kaç masal morluğu soğumaklarda
ölüler çiçek istemiyorlar kiyo
bu elleri hangi topraklar
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakatuka
takdim ederim kendimi
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima
fincanımın üstünde ipincecik bir masal
alır beni götürür erguvan yelkenli gemim
güneyden taa güneyden bir yel eser kiyo kiyo
kakaolu muzlu bir yel
bilmem ki nerden gelir tokyo bulvarlarına bahar
yine yalnız saraylarda yine yalnız kırallar
yine capon denizlerinde bir sedef kayık
inanmadan ölmekse pek alaturka
nasıl anlatmalı bilmem
nasıl
nasıl
nasıl sevilir bu altınzincir
bu hergün ölüm
bu gükyüzü yas
bu yakın güneş
bu uzak fujiyama
bilmem ki nasıl
bilmem ki neresinden
bilmem ki kaç güvercin
kaç yürek
kaç kasımpatı
ve kocaman gülleri capon sabahlarının
harakiri karanlıklara

bilmem ki nasıl çizmeli bu yuvarlak sarıyı bu gergin gökyüzünü
ve bu ateş kelebekleri
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar
koklanmıyor bu karanfil bu başka temmuzlarda
daha biz havamızı bile kullanmamışken
daha biz hiçbirşeyimizi kullanmamışken
safkan arapları tutup
kıral arabalarına koşmak
bir masal uğruna kiyo, bir hiç uğruna kiyo, ama pek alaturka
ama pek ortaçağlı
ama pek güvercinsiz
volonlar bilmez bunu kiyo
dişliler bilmez
raprapla bir yatakta gitmez bu kocaman sari gülleri bu hızlı düşün
öyle ürkek ki kiyo
öyle kaygan ki kiyo
nası nasıl nasıl anlatmalı bilme
ya nasıl kanamışız gencecik yerlerimizden
o hiç dönülmiyenin ortayerinde
sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar

capon denizlerinde bir masal kayık
bir capon şarkısı tokyo bulvarında güneş
yine saray yalnızlıkları yine kıral uykularda başkaldırışlar
yine bayraklar örtülüyor üşümüş çocuklara
yine borular çalınıyor kiyo
yine sürülerle güvercin ellerimizden
tarlalara tezgahlara denizlere bir daha dönememek
bir daha kafa tutamamak bayram sabahlarına
oh kiyo
oh kiyo
oh benim yenik yanım
köle rengim
balinam
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakutuka
ben hiç bitmeyen çığlık
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin ellerinde
capon denizlerinde

Hasan Hüseyin Korkmazgil (1927-1984)*  

Diğer Yapıtları : Kavel (1963) , Temmuz Bildirisi (1965) , Kızılırmak (1966) , Kızılkuğu (1971) , Ağlasun Ayşafağı 1972) , Oğlak (1972) , Acıyı Bal Eyledik (1973) , Kelepçenin Karasında Bir Ak Güvercin (1974) , Koçero Vatan Şairi (1976) , Haziran'da Ölmek Zor (1977) , Filizkıran Fırtınası (1981) , Acılara Tutunmak (1981) , Işıklarla Oynamayın (1982) , Kandan Kına Yakılmaz (1989) . Öhhöö! (1964) , Made in Türkey (1970) , Bıyıklar Konuşuyor (1971)

* Şahsen tanımış olduğum bir şairin Hiroşima ile ilgili yazdığını bilmiyordum. Teknik desteğim, arkadaşım Engin Elmas'a bir teşekkürü daha borç bilirim.


HİROŞİMA
Önce bir bulut yükseldi
Yerden göge dogru
Ben gördüm
Akahito gördü
Yuhara gördü
Hisaki gördü
Yasayanların hepsi gördüler
simdi yasayanlar diyorum
Oysa ben kaldım
Onlar öldüler

Pirinç tarlasında kadınlar öldü
Memede çocuklar öldü
Çiçekler öldü
Kuşlar öldü
Ve sevgilim sanuki öldü
Sanuki'yi seviyordum
Sanuki öldü
Sanuki öldü

Ateşten top kayboldu göklerde
Ardından
Bir çölün sessizliği çöktü şehre
Bulutlar gitti
Renkler gitti
Sesler gitti
Gülerken ölmüştü babam
Anam Chiyo-No ağlıyordu
Ve kız kardeşim Shirara
Ah Shirara
O da saçlarını tararken öldü
Shirara, ah Shirara
Aynada unuttu gençliğini

Ve ben Yamamura
Bizim sokaktan bir ben sağ kaldım
Bizim sokağın ağaçları da öldü

Ve ben Yamamura
17 yıl geçti aradan
Hala yaşıyorum
Ağaçları, çiçekleri görmeden

Ben Yamamura
Kör ve sağır
Çoktan öldüm
Kimse farkında değil
Ümit Yaşar Oğuzcan (1927-1984)


BİNDOKUZYÜZKIRKBEŞ (1945)
Gel, asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak
Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke, ile beslenen çocuklar yalnızdırlar


Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden
Senin gibi benim gibi, onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar senin gibi benim
Gibi


Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular
Sanki biraz incitilmiş sanki kedersiz sevilmiş
Sanki utandılar kavgadan ve sustular


Hep incilenen gözyaşları kurusun inançlarında
Sene 1945 onlar da hep insandılar ve sevgiye inandılar ve
Saygıya inandılar senin gibi benim gibi


Asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak yoksa bendeki
Çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke, ile beslenen çocuklar yalnızdırlar

Sezen Aksu

4 Ağustos 2012 Cumartesi

İki Ölüm Cezası Daha Uygulandı

Haziranda göreve başlayan Adalet Bakanı Makoto Taki, göreve geldiğinden bu yana  idam cezalarını onayladığı iki katilin biri Osaka'da, diğeri Tokyo'da idam edildi. Uygulanan idam cezaları, Mart ayındaki idamlardan sonraki ilk idamlar.

Adalet Bakanlığı kaynaklarına göre aralarında Aum Shinri Kyo (Yüce Gerçek) tarikatı yöneticilerinin de bulunduğu ölüm cezalarının infazı beklenen 130 mahkum daha var.

Not: Blogumuzda, konuyla ilgili daha önce yayınlanmış  iki yazı daha var. Her iki yazı da 'Haberler' başlığı altında.

1.Japon Barolar Birliği 'İdam Cezası Kaldırılmalı'(12 Ocak 2012)

2.Yüce Gerçek tarikatı Yöneticilerine İdam Cezası (Üstteki yazıya göre daha önce yayınlanmış).

3 Ağustos 2012 Cuma

SON DAKİKA!..


OKİNAWA VALİSİ, 'SAVUNMA BAKANIMIZ  TEST PİLOTU MU?

Osprey uçaklarının  Okinawa'ya taşınması konusundaki tartışmalara, Okinawa Valisi de katıldı. Test uçuşuna katılan Savunma Bakanı Morimoto'yu eleştiren Okinawa Valisi Hirakazu Nakaima, test pilotu bile olmayan Savunma Bakanının test uçuşuna katılmasının ne anlama geldiğini anlamadığını, Bakanın uçuşa katılmasının uçakların güvenli olduğu anlamına gelmediğini, pazar günü  Ospreylere karşı Okinawa'da düzenlenecek protesto gösterilerine katılmaya henüz karar vermediğini belirtti.

(kaynak:Ajanslar)

Başbakan Yoshihiko Noda Nükleer Karşıtlarıyla Görüşecek


Nükleer Enerjiye Karşı Metropolitan Koalisyonunun eski Başbakan Naoto Kan ve bazı parlamenterler aracılığıyla Başbakan Yoshihiko Noda'dan istedikleri randevunun kabul edildiği bildiriliyor.

Koalisyonun, Başbakanlık Ofisi önündeki 29 Marttaki  ilk gösterisine yaklaşık üç yüz kişi katılmıştı.

Fukui ilindeki Oi Reaktörünün 16 Haziranda işletmeye alınması kararını  izleyen günlerde her cuma yapılan protesto gösterisine katılanların sayısı giderek artmış, 29 Haziran'daki gösterilere Nükleer Karşıtları Koalisyona göre iki yüz bini aşkın kişi, polis kaynaklarına göre ise yirmi bin kişi katılmıştı.

(Kaynak ajanslar)

Okinawa Belediye Başkanları Bölgede Osprey Uçaklarını İstemiyorlar


Okinawa'daki tüm kent, kasaba, köy belediye başkanları, Savunma Bakanı Satoshi Morimoto ile yaptıkları görüşmede şu anda Yamaguchi ilindeki İwakuni üssünde konuşlandırılan, MV-22 Osprey kargo uçaklarının hiçbir durumda Okinawa'ya konuşlandırılmasını istemediklerini belirttiler.

Görüşmeden sonra yapılan basın toplantısında Savunma Bakanı Morimoto konuyu dikkate alacağını ve ABD li meslektaşı ile yapacağı görüşmede konuyu gündeme getireceğini vurguladı.

Okinawa Belediye yöneticileri,Osprey MV-22 lerin Okinawa'da konuşlandırılmasının bölge halkının can güvenliği, mal varlıkları ve sağlıkları açısından bir tehdit oluşturacağına kesin gözle bakıyorlar.

Ospreylerin,  Okinawa'ya konuşlandırılmaması için önümüzdeki pazar günü elli bini aşkın kişinin katılacağı bir protesto gösterisi yapılacak.

Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda, Osprey uçaklarının güvenli uçaklar olduğu kanıtlanıncaya kadar, ABD yetkililerinin de test uçuşlarını yapmayacaklarını ifade etti.

(Kaynak ajanslar)

26 Temmuz 2012 Perşembe

Nagoya Turnuvasını Haramafuji Kazandı

Nagoya Turnuvasını son güne yenilgisiz gelen iki Moğol sumocudan, Harumafuji, Yokozuna(büyük şampiyon) Hakuho'yu yenerek kazandı.

 Son güne yenilgisiz giren iki sumocunun kupa için  karşılaşması 29 yıldan bu yana bir ilk.

Nagoya Turnuvası, Ozeki(büyük şampiyondan bir önceki kategori) Harumafujinin kazandığı 3.turnuva.

ABD-Japonya İlişkilerinde Gerginlik... Osprey Uçaklarına Muhalefet Güçleniyor.

ABD, Yamaguchi ilindeki İwakuni Üssünde bulunan 24 adet CH-46 helikopteri yerine, helikopter gibi kolaylıkla inip kalkabilen ve uçak hızıyla gidebilen, ve CH-46 lara göre iki kat hızlı gidebilen Osprey hybrid nakliye uçağını konuşlandırmak istiyor.

Ospreylerin son olarak Fas ve Florida'daki son kazaları,Okinawa başta olmak üzere Japonya'daki tepkileri  giderek büyütüyor.

Yamaguchi'den Okinawa'ya taşınacak uçakların, Ada'ya büyük tehlike oluşturacağını düşünen Okinawalılar, yıllardır Ada'daki uçak kazalarından da şikayet ediyorlar .Bunlardan en tehlikesi, 2004 deki kazada uçak Okinawa International Üniversitesi Kampüs alanına düşmüş, şans eseri, uçak mürettebatı dışında kimse zarar görmemişti.

Geçtiğimiz cuma günü,Japonya Savunma Bakanı Yardımcısı, Shu Watanabe, ABD Savunma Bakanı Sekreteri Yardımcısı, Ashton Carter ile yaptığı görüşmede, Ospreylerin güvenliği konusunda yerel muhalefetin tepkilerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Watanabe, uçakların Okinawa'ya konuşlandırılması durumunda ABD-Japon Kuvvetleri Anlaşması(SOFA)nın zarar göreceğini de düşündüğünü ekledi.

Carter ise Tokyo'da düzenlediği basın toplantısında uçakların yüksek uçuş güvenliği sağlanmasının en önemli nokta olduğunu, Okinawa'daki yükselen muhalefetin farkında olduklarını,uçakların güvenliği ile ilgili her türlü bilgiyi Japon yetkililerle paylaşacaklarını belirtti.

Alınan bilgilere göre, Fas ve Florida'daki  son iki kazanın nedenlerinin Ağustos sonuna kadar açıklanması bekleniyor.

ABD'de,  New Mexico'daki Canon Air Force Üssüne yakın kentlerdeki tepkiler üzerine düşük irtifadaki test uçuşlarının da ertelendiği gelen bilgiler arasında.

Osprey uçakları tehlikesi Japonya'da iki bölge ile de sınırlı değil.
Amerikalılar, Japonya'da altı rotada test uçuşları planlıyor.

Ospreylere  muhalefetin, iktidardaki Japon Demokrat Partisi içinde de giderek yükseldiği  de gelen haberler arasında.

Not: Bir önceki haber-yorumu da okuyunuz.

(Kaynak: Ajanslar)

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Japonlar, uçuş güvenliği olmadığını düşündükleri Osprey askeri uçaklarının Japon hava sahalarında uçmasını istemiyorlar.

Japonlar, uçuş güvenliği olmadığını düşündükleri Osprey askeri uçaklarının Japon hava sahalarında uçmasını istemiyorlar.

Salı günü, Dış İşleri Bakanı Koichiro Gemba ve Savunma Bakanı Satoshi Morimoto'nun da katıldığı toplantının ardından Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda, Osprey askeri uçaklarının  güvenliliği ispatlanmadan, Japon hava sahasında  hiçbir ospreyin uçuşuna izin verilmeyeceğini söyledi.

ABD Savunma Bakanlığı, ospreyleri  deneme uçuşları ve bakım için Yamaguchi ilindeki İwakuni Hava Üssüne getirmeyi planlıyordu. Ekim başlarından itibaren uçakları, Okinawa'daki Futenma Hava üssüne nakledip, bir an önce  test uçuşlarına başlama niyetlerini bildiriyordu.

Fas ve Florida'daki son iki Osprey kazasının ardından Japon kamuoyunun Osprey'lere tepkisi çığ gibi büyüyor. Japon yönetimi, ABD yönetimine bu tepkilerden endişelerini de bildirdi.

Dış İşleri Bakanı Gemba, uçakları taşıyan gemiler İwakuni'ye ulaşsa bile  güvenilirlikleri kanıtlanmadan test uçuşlarına kesinlikle izin verilmeyeceğini vurguladı.

5 Temmuz 2012 Perşembe

OHİ 3 REAKTÖRÜ DEVREYE GİRDİ /NÜKLEER KARŞITI PROTESTOLAR BÜYÜYOR

Bir yandan Nükleer Enerji Karşıtlarının Protestoları Büyüyor

Öte Yandan Ohi 3 no.lu Reaktör Tekrar İşletmeye Alındı

Mayıs başlarından beri her cuma öğleden sonra Tokyo'da Başbakanlık Ofisi önünde toplanan nükleer enerji karşıtlarının gösterilerine katılanların sayısı giderek artıyor.

İnternet üzerinden yapılan çağrılara bir kaç yüz kişinin katılmasıyla başlayan gösterilere katılanların sayısı giderek artarken, OHİ santralının işletmeye alınacağının kesinleşmesi ve hükumet ve Kansai Elektrik Şirketi(KEPCO)'nin geri adım atmaması üzerine geçtiğimiz cuma günkü gösterilere yüzbinleri aşkın protestocunun katıldığı söyleniyor.

Polis kaynakları gösterilere katılanların sayısını onbinlerle sınırlamakla birlikte, basın ve tarafsız gözlemciler katılımcıların sayısının onbinlerle ifade edilmesinin komik olduğunu söylüyorlar.

Bilindiği gibi, 11Mart  2011 Büyük Depreminin ardından Fukushima Nükleer Santralındaki  radyoaktif sızıntıların inanılmaz boyutlara ulaşması üzerine Santral Çevresindeki yerleşimlerden onbinlerce kişi boşaltılmış ve ülkedeki Nükleer Santrallerin faaliyetleri durdurulmuştu.

Batıda Japon Denizi kıyısındaki Fukui ilinde bulunan OHİ Nükleer Enerji Santralının bulunduğu bölge ulaşım açısından oldukça olumsuz.
Wakasa Hongo tren istasyonundan başka bir tren bağlantısı olmadığı gibi, Kobe ve Nagoya'ya yönündeki otoyollara ulaşmak, herhangi bir sızıntı tehlikesi karşısında oldukça zor.

Yoğun yağmur nedeniyle cumartesi öğleden sonra bölgeye ulaşan protestocuların sayısı birkaç yüz kişiyi geçmemekle birlikte, pazar sabahından itibaren OHİ'ye ulaşan yolu kapadılar. Buna karşın OHİ 3 tekrar işletmeye alındı.

(Not:Haberi gönderen Kato Shin'e çok teşekkürler)

8 Haziran 2012 Cuma

Nostalji Albümü

Kyomizudera, Kyoto,  Unesco Dünya Kültürel Mirası(1994)

Tetsugaku Doori, Kyoto, Kiraz Çiçekleri

Kinkakuji(Altın Köşk), Kyoto, Unesco Dünya Kültürel Mirası(1994) 

Burası neresi?

Burası neresi?

Kyokutenho Turnuva Kazanan En Yaşlı Sumocu Rekorunu Kırdı: 37 yaş 8 ay

Tokyo'da düzenlenen Yaz Sumo Turnuvasını ilk kez kazanan Moğol kökenli Kyokutenho ( 2005'den beri Japon uyruğunda) bu sonuca 37 yaş 8 ayda ulaşıp en yaslı turnuva birincisi olarak Japon Sumo sporu tarihine geçti. Bu turnuva aynı zamanda Moğol sporcuların kazandığı ellinci turnuva oldu. Japon Sumocular ise 2006 dan beri hiçbir turnuvayı kazanamıyorlar.

Son gün playof karşılaşmasında 12-3 skorlu iki güreşçinin mücadelesini kaybeden Tochiozan oldu.

13.güne kadar turnuvayı başarıyla önde götüren Kisenato, son gün Estonyalı Baruto'ya yenilerek playof şansını da dramatik bir biçimde yitirdi.

Turnuvanın Favorisi Büyük Şampiyon Hakuho turnuvayı kırık işaret parmağıyla(10-5), Bahar Turnuvası Birincisi Ozeki Kakuryu ile diğer Ozeki Harumafuji ise aynı sonuçla 8-7 tamamladılar. Her üç Moğol Sumocu da turnuva kazananlar arasında.

20 Nisan 2012 Cuma

Nükleer Enerji Lobisi


Nükleer Enerji Lobisi - Bir anı (*)

Acele şirkete çağrıldım...

Gidince iş emrini anlatan faksı gösterdiler: 'TV' başlığını taşıyordu.
Konuklar beş Japon VİP (Çok Önemli Kişi) erkekti

'TV'nin televizyon ziyareti ya da görüşmesi anlamına geleceğini düşünmüşlerdi şirket çalışanları. Eğlenceli olabileceğini düşündüm.

İlk gün aracıyla şoför ve rehber konukları alıp istenilen yere götürecekti, Konuklar ikinci gün sabah yarım günlük kısa bir şehir turundan sonra alana dış hatlara bırakılacaktı.

Belki bir Japon alıcı grubu krizdeki bir TV kanalını satın almak istiyor olabilirdi.

Ertesi sabah konukları otelde buldum. Bana Boğaziçi Üniversitesinden Kandilli Rasathanesinde görevli bir Doçentin kartını verip onu aramamız gerektiğini söylediler. TV, ise, Technical Visit, yani teknik gezi anlamına geliyormuş.

Doçent N.A. bizi İTÜ'deki konferans salonlarından birinde bekleyeceğini, konukların teknik bir sunum yapacaklarını söyledi.

Çok telaşlandım. Konuklara, teknik konularda Japonca çeviri yapabilecek yeterlilikte olmadığımı söyledim. Tercümeye gerek olmadığını kendilerinin sunumu İngilizce yapacaklarını söylediler .

İTÜ'ye ulaşıp salonu bulduk. N.A. Hoca bizi bekliyordu .Hoca, konferans salonunu dolduran akademisyenlere, Japon konukların nükleer enerji ve deprem konusunda uzman olduklarını, bu alanlardaki yeni teknolojik gelişmeleri aktaracaklarını anlattı.

İkisi yarı kamu olan bir sismik araştırma kurumunda, diğerleri nükleer enerji ile ilgili kamu kuruluşunda çalışan Japon görevliler, power point ve slaytlar eşliğinde, 9 kuvvetindeki bir depreme dayanabilecek nükleer reaktör inşaat tekniklerini geliştirdiklerini, artık nükleer enerji reaktörlerinin depremden etkilenmeyeceğin anlattılar. Sunumun sonundaki sorulara kendilerinden çok emin cevaplar verdiler.

Toplantıdan sonra, Kandilli'ye Rasathane'ye gittik. Oradaki toplantıda formel olmayan konuşmalar oldu. Ahmet Mete Işıkara(**) Kandillideki deprem araştırmalarını, babacan tavırlarla ve esprilerle süsleyerek anlatıyordu.

Bir ara sismik hareketliliğin kaydedildiği salona girdik. Işıkara Hocanın gözü sismik göstergelerden birine takıldı, 'Şu anda, sanırım Uzak Doğu'da büyük bir olasılıkla Japonya'da bir deprem oluyor' deyince sismik araştırmacılardan ikisi, bıyık altından güler gibi birbirlerine baktılar.

Aracımıza bindiğimizde şöförümüz, radyoda akşam 19 haberlerini dinliyordu. 'Abi ya.. Japonya'da 7 şiddetinde deprem olmuş' dedi.

Japon konuklarımıza bu haberi aktardım. Küçümseyerek baktılar yüzüme...

Ertesi sabah depremi doğruladılar, ünlü Amerikan kanalını izlemişler.(***)

-------------------------
  • (*) Olay, doksanlı yılların ortasında geçiyor. Henüz Japonya'da üçüncü kuşak reaktörler yapılmamıştı. Japonya'da günümüzdeki tartışmalarda tüm reaktörlerin kapatılması savunuluyor. 
  • (**) Anı 1999 Gölcük Depreminden öncesini ait olduğu için, Sayın Işıkara henüz ünlü ve medyatik değildi 
  • (***) Deprem sonrası, tsunami(deprem dalgası)nin kaldırıp bir adaya attığı dev bir balıkçı teknesiyle yanındaki bir otomobilin fotoğrafı yayınlanmıştı. Maalesef arşivimden yok olmuş.

2 Nisan 2012 Pazartesi

Gürcü Piyanist Mikhail Cumhuridze Piyano Resitali

Tarih : 13 Nisan 2012
Saat   : 19.00
Yer    : Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş Kampüsü, Fazıl Say Salonu,
             Çırağan Caddesi, Osman Paşa Sokak, 4/6 Beşiktaş

Giriş Ücretsizdir.

Piyanist Hakkında:
Piyanist Cumhuridze, Japonya'da piyano dersleri verdiği sırada Japon bestecilerinin eserlerine ilgi duymuş.

Japonya Baş Konsolosluğunun sponsorluğundaki bu resitalde JAPON bestecilerinin eserlerini icra edecek.

SUMODA MOĞOL EGEMENLİĞİ SÜRÜYOR

Moğol Sumocular, Osaka'da düzenlenen geleneksel bahar turnuvasına bir kez daha damgalarını vurdular.

Yokozuna (Büyük Şampiyon) Hakuho, play off karşılaşmasında yurttaşı Kakuryu'yu yenerek yirmi ikinci turnuvayı kazandı. O şimdi tüm zamanların en çok turnuva kazanan sumocular listesinde Takanohana ile beraber beşinci sıraya yerleşti.

Turnuvanın sürprizi Sekiwake (Üçüncü üst seviye) Kakuryu, tek yenilgiyle götürdüğü şampiyonada 15. gün, Osakalı Goeido'ya yenilince Hakuho ile play off karşılaşması yaptı. Turnuvada yendiği 2 yenilgili büyük şampiyon Hakuho'ya yenilip dramatik bir biçimde kupayı kaybetti.

Ocak ayında Tokyo'da yapılan turnuvayı kazanıp büyük şampiyon olma amacıyla Osaka şampiyonasını kazanmaya gelen Estonyalı Baruto Turnuvayı 10-5 sonuçla bitirince, umutları bir başka bahara kaldı.

Osaka Turnuvasında diğer önemli sonuçlar: 2011 Sonbahar Turnuvası galibi Moğol Harumafuji 11-4, Goeido 12-3, Toyonoshima 11-4.

Belediyelerin Yabancılara Verdiği İkamet Belgeleri Adalet Bakanlığınca Verilecek

Japonya Adalet Bakanlığı belediyelerin yabancılara verdiği ikamet belgeleri yetkisini iptal etmek için çalışma yapıyor.

Geçtiğimiz günlerde Tokyo'da Adalet Bakanlığının kararını eleştiren bir gösteri düzenlendi.

Japonya'da vizesiz olan ya da vize süresi biten yabancılar, belediyelere kayıtlı oldukları için belli hizmetlerden yararlanabiliyor. Gösteriye katılan yabancılar, vize sürelerini doldurmuş olan yabancıların Adalet Bakanlığından ikamet belgesi alamayacaklarını ve belediye hizmetlerinden yararlanamayacaklarını düşünüyorlar.Sağlık sigortasından yararlanamayacak olmaları da bir başka endişeleri. Vizesiz giriş yapmış olanların ise ülkelerine geri gönderileceklerini düşünüyorlar.

Göstericiler, vizesiz ve vize sürelerini aşmış yabancılar için bu kişilere özel bir oturma izni verilmesini talep ediyorlar.

Göstericilerin bir başka talebi de Japonya'da doğan vizesiz ailelerin çocuklarının da yasa dışı sayılmaması.

Adalet Bakanlığı verilerine göre vizesiz ve vize süresini dolduran yabancı sayısı 72 binin üzerinde. 

Bu arada Japonya'da doğan yabancı çocuklara yurttaşlık verilmediğini de ekleyelim.

11 Mart 2012 Pazar

JAZZ in JAPAN 2012 İSTANBUL KONSERİ

NOBUMASA TANAKA, MASAKA HAYASHİ

Caz ve Piyano Konseri

İkili İstanbul'da ilk kez seyirci önüne çıkacaklar.

Konser, 10 Mart 2012 Cumartesi, saat 20.00 de

Akatlar Kültür Merkezinde. (Zeytinoğlu Cad. No.8 Akatlar.

Giriş ücretsizdir.

Konser Bilgileri:

http://www.istanbul.tr.emb_japan.go.jp/consulatet/bunka/jazz2012t.html


İyi seyirler.


23 Şubat 2012 Perşembe

MANGA SEMİNERİ

Japonya İstanbul Başkonsolosluğu Kültür ve Enformasyon Bölümü'nün düzenlediği,''Japon Mangasının gelişmesi,'' ''Manga Yazarı olabilmek için atılması gereken adımlar'' ve benzer konuların görsel malzemelerle desteklenerek işleneceği Seminere giriş serbest.

Japonya'da 10 milyonu aşkın baskı sayısı ve 30-40 milyon takipçisi olan Mangalara dünyanın çeşitli yerlerinde de sıkı takipçileri var.

DOÇ. ATSUSHİ HOSOGOYA
MANGA SEMİNERİ   

İSTANBUL

28 Şubat 2012 Saat 19.00 Eski Japonya Konsolosluk Binası,  İnönü Caddesi No.16 Gümüşsuyu Taksim

29 Şubat 2012 Saat 14.00 Kadir Has Üniversitesi, Cibali Kampüsü, D Blok Sinema A Salonu

İZMİR

02 MART 2012 Saat 19.00 DESEM Mavi Salonu, Cumhuriyet Bulvarı No. 144 Alsancak

İyi İzlemeler.

TOKYO ÜNİVERSİTESİ: REFORM MU? YASAK SAVMAK MI?

Tokyo Üniversitesi* (Tokyo Daigaku, kısaltılmış olarak TODAİ denir), Ocak ayı başında, öğrenim yılının başlangıcını uluslararası eğitim programlarına paralel olarak ilk bahardan(Nisan başından) sonbahara değiştireceğini duyurdu.

Karar akademik çevrelerde değişik yorum ve tartışmalara yol açtı.

TODAİ'ın  bu kararının uygulanması Japon toplumunda geniş ve değişik sorunlar ve sonuçlar doğuracak gibi görünüyor.

Doğacak sorunlardan biri şirketlerin eleman alma politikasını etkileyecek. Kurumsal Şirketlerin  yeni elemanları Nisan başında işe başlar. Bu dönemsellik değişmek zorunda olacak.

Benzeri bir dönemsellik, pek çok ulusal sınavın Şubat ayında yapılıyor olması. Bu sınavlar arasında tıbbi yeterlilik (sertifika) sınavları  da var. 

Hükumet ve iş çevreleri  kararı genel olarak olumlu karşıladılar. Çok sayıda kamu görevlisi de Tokyo Üniversitesinin kararını ülke genelinde uygulanmasından yana görüş bildiriyor.

Bazı akademisyenler, ders yılının sonbaharda başlamasının ülke gençliğinin gözündeki globalleşme önceliğine uygun olduğu noktasında birleşiyorlar.

Üniversitenin bu kararının hükumetin de desteğini aldığı anlaşılıyor. Hükumet tüm idari kademelerde konunun ayrıntılı olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor.

KEİDANREN, ülkenin önde gelen büyük sermaye lobisi, (TÜSİAD gibi), işe girişlerin sonbahara kaydırılmasına yönelik çalışmalar  ve hazırlıklar yapılmasını öneriyor. KEİDANREN, nisan yerine sonbaharda üniversiteye başlayacak lise mezunlarının altı ay boş kalmamaları için proje üretilmesi gerektiği görüşünde.

TODAİ planının iki amacı var: Global rekabeti arttırmak ve üniversiteyi yabancı öğrencilere çekici kılmak. Üniversite 2020 yılında yabancı lisans öğrencisi sayısını yüzde 12 ye çıkarmayı öngörüyor (bu oran 2011 ders yılında yüzde 1.9, Harward'da 2009 da yüzde 12, Seul Üniversitesinde 2010 da yüzde 6).

Bazı uzmanlar, ders yılının sonbahara kaydırılmasının bu amaçların gerçekleşmesi için yetersiz olduğunu, öğrencilerin ve tutucu öğretim üyelerinin düşünce tarzlarının da değişmesi gerektiğini vurguluyorlar. Yabancı öğrencilere çekici gelecek seçenekler sunulması gerektiğini belirtiyorlar. Bu seçeneklerden birinin İngilizce eğitim olması da önerilerden biri.

Bazı değerlendirmelerde, TODAİ'ın  Japonya'da tartışmasız birinci olduğu ama uluslararası rekabette iyice geride kaldığı iddia ediliyor.

TODAİ yabancı öğretim üyeleri sayısında da çok fakir: Yalnız 88 kişi, oranı yüzde 2.3(2011) Bu oran Oxford'da yüzde 20, MIIT'de yüzde 14 (2008 de).**

TODAİ, bu sonbaharda tüm derslerin İngilizce olacağı bir program başlatıyor. Bu programa alınacak öğrenci sayısı-toplam öğrenci üç bin iken- yalnız bir kaç düzineyle sınırlı olacak. 

2011 Mayısında TODAİ panelinde belirtildiği üzere, Japonya nüfusunun yaşlanması, doğum oranının düşmesi gibi nedenlerle yüksek öğretimdeki kriz derinleşiyor. 2011 ders yılında, 572 özel üniversitenin yüzde 39 u  minimum kayıt kotasını dolduramamış.

Alınan bilgilere göre Nisan ayında TODAİ dışında Tokyo Keio ve Kyoto Üniversiteleri  dahil on bir üniversite ile bazı iş çevreleri konuyu tartışacaklar. 81 kamu üniversitesinin yaklaşık yarısı da tartışmaya katılmaya sıcak bakıyor. TODAİ mezunlarının önü sadece kamuda değil özel sektörün büyük gruplarında da fazlasıyla açık. Ayrıca 10 özel üniversite konuyu gündemlerine almış.

(*) Tokyo Üniversitesi, 1877 de kurulmuş. 1886 da adı, Tokyo İmparatorluk Üniversitesi olarak değiştirilmiş. 10 fakültesi ile, 500 dolayında profesör kadrosu var.

TODAİ da öğrenim görebilmek için giriş sınavını başarmak gerekiyor. Mezun olanlara özellikle Hukuk Fakültesi mezunlarına, siyaset, bakanlık(hatta başbakanlık), parlamenterlik, tüm bakanlıklarda yüksek bürokratlık, yargı mekanizmasına girmek gibi yollar sonuna kadar açık. Bildiğim kadarıyla her hangi bir yüksek öğretim kurumunun bu denli dominant olduğu başka bir örnek yoktur.

(**) Mukayese amacıyla verilen bazı oranlar, 2011 Mayıs ayındaki TODAİ Panelinden alınmıştır.

18 Şubat 2012 Cumartesi

Tokyo Dinazor Köprüsü açıldı

İnşaatı on yıl süren Tokyo Gate Köprüsü 12 Şubat’ta hizmete girdi.

İki dinozorun karşılaşmasını andıran köprü (bu nedenle halk şimdiden Dinozor köprüsü diye adlandırıyor) 2618 metre uzunluğunda.

Tokyo’da doğu-batı yönündeki kent içi TIR trafiğini rahatlatmak amacıyla konteyner terminalinin bulunduğu yapay adaya bağlanıyor. Köprüden günde 32 bin tırın geçmesi bekleniyor.

Tokyo’nun 2016 olimpiyatlarına adaylığı sürecinde ortaya atılan köprü fikri her ne kadar Tokyo, Olimpiyatlara ev sahipliğine seçilmese de proje gerçekleşmiş. Tahmini bedelin 140 milyar yen olacağı hesaplanmış olmasına rağmen köprü 113 milyar yen olarak gerçekleşmiş; uzmanlar gelişen inşaat tekniklerinin maliyeti düşürdüğü kanısında.

Uzmanlar ayrıca köprünün Haneda Havaalanı’na yakın olması nedeniyle asma köprü olarak tasarlanmadığını belirtiyor.

Bu yazı 17.02.2012 tarihinde www.turizmhabercisi.com 'da yayınlanmıştır.

OKİNAWA'DAKİ AMERİKAN ÜSLERİNİN TAŞINMASI NE DURUMDA?

İkinci Dünya Savaşının en kanlı çatışmalarının yaşandığı Okinawa Adası, savaş sonrasında ABD'ye bırakıldı. Uzun diplomatik pazarlıkların sonunda 1972 de Japonya'ya iade edildi.(*)


Adadaki ABD askeri üsleri günümüzde de varlığını sürdürüyor. Okinawalılar, şüphesiz savaşı unutmuyorlar. Bunun yanısıra, işgalden beri Okinawa'daki ABD askerlerinin ve sivil görevlilerinin  işledikleri cinayet, yaralama, tecavüz, gasp vb suçlar Adalıları tedirgin etmeye devam ediyor. Doksanlı yıllardan başlayarak iki binli yıllarda artarak devam eden ABD karşıtı gösterilerin de  etkisiyle 2006'da taraflar arasında anlaşma imzalandı. Anlaşma 2010 dan başlayarak Okinawa'daki üslerden sekiz bin deniz piyadesinin Guam'a(**) taşınmasını öngörüyordu.

Bu taşınma işi, Guam Adasında  bir çok çevre sorunu - su yetersizliği, kanalizasyon atıklarının okyanusu kirleteceği, nüfus patlaması olacağı - vb nedenlerle ertelendi. ABD kaynakları, henüz başlamayan taşınma sürecinin 2020 yılına kadar devam edebileceğini tahmin ediyorlar.

Bu arada, Adada bulunan Futenma Hava Üssünün, Ginowan bölgesinden daha az nüfusun olduğu Naga'ya taşınması da söz konusu.

Daha aktüel bir sorun ise, bin beş yüz deniz piyadesinin, Okinawa'dan Yamaguchi ilindeki İwakuni Hava Üssüne transferi sorunu. ABD yetkilileri bu taşınmanın finansmanını Japonların yapmasını istiyorlar. Japon yetkililer öneriyi kabul etmiyorlar.

Yamaguchi yerel yöneticileri ile bölge sakinleri deniz piyadelerinin bölgeye taşınmalarına karşı çıkıyorlar. Yamaguchi Valisi, deniz piyadelerinin İwakuni Hava Üssüne taşınması durumunda merkezi yönetimin denizci ve aileleri için üssün bitişiğinde toprak satın alması gerektiğini vurguluyor.

Dış İşleri Bakanlığı yetkilileri, İwakuni'ye taşınmanın finansmanının kabul edilmeyeceğini belirtiyorlar. Tarafların Nisan ayında ikili görüşmelere başlayacakları da öngörülüyor. 

(*)Okinawa'da yüz bin dolayında Japon öldü. Yaralı sayısının kaydına rastlamadım. Amerikalı ölü sayısı on üç bin, yaralı sayısı otuz yedi bin civarında.

(**) Guam, Pasifik(Büyük) Okyanus'da ABD'ye bağlı özerk bir adalar topluluğu. 542 km2. Nüfusu 178 bin. Guam'da Pasifik Okyanusundaki en önemli ABD üsleri bulunuyor.

Guam, bizim kamuoyuna da yabancı değil: 1991 Körfez Savaşı sonrası, ABD Irak'dan çekilirken, savaş sırasında kendileriyle işbirliği yapan Iraklı  Kürtlerin bazılarını (dört-beş bin kadar, ve özellikle eğitimlilerini) kurtarıp Guam'a götürmüşlerdi. Bunlar, 'Guam-merge' diye isimlendirilmişlerdi.

8 Şubat 2012 Çarşamba

JAPONYA'DA SEVGİLİLER GÜNÜ ve KADINLAR

Yüzyıllarca her türlü dış etkiye kapalı ve içe dönük Japonya, 19. yüzyılın ikinci yarısında demir perdelerini kaldırmak zorundakaldıktan sonra hızla reform ve batılılaşma sürecine girdi. Her ne kadar ekonomi, siyaset, bilim, teknoloji vb. gibi alanlarda büyük değişimler olduysa da toplumsal yapılanma, geleneksel yaşam gibi konularda mevcut durumun değişmemesi, muhafaza edilmesi büyük ölcüdebaşarıldı. Binlerce yıllık yaşam tarzı giderek çözülse de 21 yy. da bile eskinin devamını, bir yabancı bile gözlemleyebilir.

İkinci Dünya savaşının trajik bir biçimde yitirilmesinden sonra Amerikan işgali, sonraki dönemde Kore Savaşı sırasında Japonya'nın müttefiklerin lojistik üssü olması nedeniyle yapılan harcamalar, Japonya'nın savaş sonrası yeniden yapılanmasını hızlandırdı. Öte yandan pek çok batılı değer yargısı, yaşam biçimleri, etik ilkeler kısmen olduğu gibi kısmen de adapte edilerek Japonların toplumsal yaşamının vazgeçilmez parçası oldu. Misyonerlerin tüm çabalarına karşın Hristiyanların oranı yüzde biri geçmemesine rağmen, son yıllarda kilisede evlenme töreni yapanlarin oranı yüzde otuz dolayına ulaştı (Evlenmeyle ilgili yeni trendler ile geleneksel törenler birarada da uygulanmaktadır. Bu ayrı bir yazı konusudur).

Aziz Valentin gününde, önceleri, Kobe'de Morozoff isimli bir pastahane, 1936 yılından başlayarak kadınlara kalplerinden bir parçalarını sevdikleri adamlara çikolata olarak vermelerini öneren bir kampanya başlattı. Kobe'deki bu ticari kampanya olumsuz sonuçlar vermedi değil, ama  İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında unutuldu. Tekrar gündeme gelmesi özellikle 1958'de Tokyo'daki başka bir pastahanenin kampanyaya destek vermesiyle oldu ve giderek daha  popüler bir hale geldi. Seksenli yıllardan başlayarak Sevgililer Günü özellikle Japon kadınları için bir kabus oldu. 14 Subat, Sevgililer Günü değil de tüm kadınların erkeklere çikolata verdiği gün oldu.Nasıl mı? Noel ve yılbaşından başlayarak tüm vitrinlere 14 Şubat Aziz Valentin Günü afişleri asılır. Tüm büyük mağazalarda (bir pasta, tatlı köşeleri mutlaka vardir), pastahanelerde, dükkanlarda hangi cicili bicili paketlerde hangi çikolataların satıldığı belirtilir, bu günün unutulmaması gerektiği de çekici ve rengarenk sloganlarla tekrarlanır.

Yılbaşından başlayarak, özellikle çalışan kadınlar ve bekar genç kızlar harıl harıl çikolata verecekleri erkeklerin listelerini yapmaya başlarlar. Önce kocadan, yoksa nişanlı ya da sevgili, sevgili de yoksa yakın bir erkek arkadaştan başlanır, onu çalıştığı şirketin müdürü, müdür yardımcısı, şefi (erkek olanlar) izler. Bu arada amca, dayı, enişte gibi erkek akrabaların ihmal edilmediği durumlar da olabilmektedir. Listeler yapıldıktan sonra, kime hangi çikolatanın nereden alınacağı da planlanır. Alışverişler 14 Şubat'tan önce tamamlanır. Ama bir de bakarsınız 14 Şubat sabahı, büyük mağazaların, süper marketlerin, pastahane ve şekerleme dükkanlarının, hatta metro ve tren istasyonlarındaki büfelerin ya da reyonların önünde kuyruk olmuş kadınlar var. Mesai saati başlamıştır. Bu kadınlarsa ya alışverişi son güne bırakmışlardır ya da unutmuş oldukları bir-iki erkeği o sabah anımsamışlardır. Çikolata  alışverişini sonlandırmaktadırlar.

İş yerlerinde çikolataların dağıtımı yapılır. O gün iş yerlerinde çalışma verimi düşer! Varsın düşsün. Varsın insanlar yılda bir gün daha az çalışsın. Tabii çalışan kadınlar bu tarihten önceki ve sonraki bir iki hafta gerek şirkette gerekse şirket dışında çikolata sohbetleri yapmayı da ihmal etmezler.
Şirket dışındaki dağıtım sırasında hiç beklemediği güzel bir genç kızdan çikolata alan erkeklerin de yüreklerine bir sıcaklık, kafalarına soru işareti de düşebilir.

Japon ticari zekası, Aziz Valentin gününde de kadınların ezildiğini gördüğü için, onları korumak amacıyla Beyaz Gün'ü (White Day) icat etmiştir: 14 Mart White Day(Japonlar bunu İngilizce olarak kullanıyorlar). Bu intikam gününde bu kez erkekler kadınlara şekerleme vereceklerdir. Yaklaşık 1975'ten bu yana bu ticari kampanya sürdürülmektedir. Ama Japon erkeği kuru gürültüye pabuç bırakmadığı için Beyaz Gün'den pek hoşlanmamaktadır. Ne denli promosyon yapılırsa yapılsın Beyaz Gün hala sönük geçmektedir.

Söylendiğine göre Aziz Valentin Günü harcamaları, çalışan kadınların aylık gelirlerinin yaklaşık üçte birine ulaştığı halde, Beyaz Gün hala erkeklerin aylık gelirlerinin yüzde birini bile bulmamaktadır.

(*) Bu yazı, ilk kez 7 Şubat 2007'de www.turizmhabercisi.com da yayınlanmıştır.

Tokyo Turnuvasının Estonyalı Baruto Kazandı

2012 yılının ilk turnuvası Tokyo'da yapıldı. Turnuvayı Estonyalı Baruto ilk kez kazandı.

Hakuho ve Harumafuji gibi favori Moğol Sumocuların önünde bitiren Baruto, turnuva kazanan 9. yabancı ve ilk Avrupalı sumocu.

Baruto, ilk bahar turnuvasını da kazanırsa yokozuna,yani büyük şampiyon  ünvanına kavuşur.

11 Ocak 2012 Çarşamba

8.JAPON FİLMLERİ FESTİVALİ

8.kez düzenlenen Japon Film Gösterileri 26-29 Ocak arasında Levent Kültür Merkezi (Çalıkuşu Sokak/ 1.Levent) Onat Kutlar Sinema Salonunda yapılacak.

İstanbul Japonya Konsolosluğu tarafından düzenlenen gösterilere giriş serbest.

Türkçe alt yazılı filmler Japonca.

Animasyon filmleri dışındakiler oldukça yeni.

Kaçırmayın.

İyi seyirler.

ÖZET PROGRAM

26 Ocak Perşembe
19.15  Açılış
19.30  Bizim Unutulmaz Günlerimiz/Yönetmen Yoshiko Hashida/ 2009. 112 dakika.

27 Ocak Cuma
17.00  - İyi Uçuşlar/Y. Shinobu Yaguchi/2008.109 dakika.
19.20  - Bir Milyon Yen Kazanan Kız/Y. Yuki Tanada/2008. 121 dak.

28 Ocak Cumartesi
12.30  - Rengarenk(Animasyon)/Y.Keichi Hara/2009. 125 dak.
15.10  - Kappa ve Sempai(Animasyon)/Y. Toshio Hirata/1993. 90 dak.
17.20  - Noriben-Şansın Tarifi/Y. Akio Ogata/2009. 107 dak.
19. 40 - Güney  Kutbundaki Aşçı/Y. Shuichi Okata/2009. 125 dak.

29 Ocak Pazar
12. 00  - Küçük Cadı Kiki(Animasyon)/Y. Hayao Miyazaki/1989. 112 dak.
14. 30  - Rengarenk
17. 10  - Güney Kutbundaki Aşçı
19. 50   - Bir Yaz Rüyası(Shakespeare Uyarlaması)/Y. Yuji Nakae/2009. 105 dak.

JAPON BAROLAR BİRLİĞİ 'ÖLÜM CEZASI KALDIRILMALI'

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi idam cezasının yürürlükte olduğu Japonya'da Barolar Birliği idam cezasının kaldırılması için girişimlere başlıyor.

1949 yılından kurulmuş olan Japon Barolar Birliği bugüne kadar sessizliğini koruyordu. Baro yönetimleri,  Birliğin emekli veya eski yargıç ve savcı üyelerinin ölüm cezasının kaldırılmasına karşı çıktıklarını düşünüyorlar ve bu üyelerin muhtemel girişimlere tavır alacaklarını varsayıyorlardı.

Birlikten yapılan açıklamaya göre girişimler siyasi platformda, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere parlamento ile kamuoyu üzerinde yoğunlaşacak.

Ölüm cezası uygulamasında süreç cezanın yüksek mahkemede tasdikinin ardından Adalet Bakanının da onayını gerektiriyor. Japonya'da son idam cezası Temmuz 2010 da uygulanmıştı.

Geçtiğimiz günlerde, aralarında Tokyo Metrosunda sarin gazı saldırısı sonucu ölüm ve çok kişinin yaralanması ve cinayet suçlarından yargılanıp idam cezasına çarptırılan ve yerel mahkemenin kararı yüksek mahkemece onaylanan Aum Shinrikyo (Yüce Gerçek) Tarikatı öncüsü Asahara Shoko ile önde gelen 12 yöneticisinin de bulunduğu hükümlülerin idamı kamuoyu tarafından bekleniyor.