HIROSHIMA VE NAGASAKI KURBANLARI NÜKLEER FELAKETİN 69. YILINDA TÖRENLERLE ANILDI.

Nagasaki Barış Anıtı

Yirminci yüzyılın en büyük toplu kırımının 69. yılında kurbanlar törenlerle anıldı. 

Yetkililer, Japonya'nın atom bombası atılmış tek ülke olduğunu ve nükleer silahların tüm dünyada yasaklanması için girişimlerini ısrarla sürdüreceklerini vurguladılar.

2013 de 658 Türk Vatandaşı Japonya'dan Siyasal Sığınma İstedi.

Japonya Adalet Bakanlığının açıklamasına  göre 2013 de 2,06 milyon yabancı uyruklunun yaşadığı Japonya'da siyasal sığınma isteyenlerin sayısının 3777 olduğu bildiriliyor. Bir önceki yıl bu sayının 3260 olduğu belirtilen açıklamada, artışın nedeninin , yeniden başvurma kuralının yürürlüğe girmesi olduğu vurgulanıyor. 

Başvurulardan yalnızca 6(yazıyla altı) kişinin olumlu sonuç aldığı ve bu sayının 2013 e göre çok daha düşük olduğu da vurgulanıyor. 

Türkler, 658 başvuruyla listenin en üstünde, onları 544 başvuruyla Nepalliler, ile, 380 başvuruyla Myanmarlılar  izliyor.

Kabul edilenlerin üçü Myanmarlı, diğerleri ise bilinmiyor

ANI KİTABIM YAYINLANDI

Otuz beş yıllık mesleki yaşantımda tanık olduğum ve ilginç olduğunu düşündüğüm olayların bazılarını yıllar önce öykü halinde yazmıştım Ama tur rehberliği anılarımı derleyip toparlamaya başlarken bu işin ne denli karmaşık ve çetrefilli olacağını açıkçası düşünmemiştim.

M. Haluk Özyurt

İsteme adresi;
İstanbul Rehberler Odası
Cihangir Mahallesi, Sıraselviler Cad.
Soğancı Sok. No:3 Kat:1 Beyoğlu / İstanbul
0212 292 0520  -  www.iro.org.tr

JAPONLARIN TÜRKLERE VE YAKIN AKRABALARINA İLGİSİ-3

Japon Dostluk Heyeti'nin 1887'de İstanbul'a yaptığı ziyaret: 

Dolmabahçe Sarayı Selamlık Kapısı'nın önünde

Orijinalinden alınmıştır

KADIN PARLAMENTER SIRALAMASINDA JAPONYA DÜNYADA 127. SIRADA

Dünya Parlementerler Birliği verilerine göre, 1 Ocak 2014 itibariyle Japonya, Kadın Parlamenter sıralamasında yüzde 8.1 ile dünya'da 127.sıraya gerilemiş. Bir önceki yıl Japonya 122. sıradaydı.

Dünya sıralamasında birinci sırada Ruanda bulunuyor. Küba üçüncü, Çin Halk Cumhuriyeti 61, Endonezya 82. ABD 83 Kuzey Kore 92. Türkiye ise 14.4 oranıyla 96. sırada bulunuyor.

BÜYÜK FELAKETİN ÜÇÜNCÜ YILINDA SAYILARLA GENEL DURUM

11 Mart 2011 felaketinin üçüncü yılında sayılar, genel durumun vahametini ortaya koyuyor.

Öncelikle 267.000 kişi geçici ( prefabrik ve benzeri) konutlar ile kendi olanaklarıyla sağladıkları yerlerde yaşamaya devam ediyorlar. Bunların yarısı deprem, sunami ve nükleer radyasyondan en fazla etkilenen Fukushima ili sakinleri.

Fukushima Nükleer Santralindeki radyasyon nedeniyle Fukushima, Iwate ve Miyagi illerinde, Fukushima Nükleer Santralindeki radyasyon nedeniyle bölgeden boşaltılanların sayısı ise hala 97.000 kişinin üzerinde.

Ulusal Polis Kuruluşu verilerine göre, deprem ve tsunami nedeniyle ölenlerin sayısı 15.884. 28 Şubat itibariyle kayıpların sayısı ise 2.638.

İlginç bir istatistik ise, 11 Mart 2011 den bu yana geçici barınaklarda yaşayanlardan, intihar, fiziksel ve ruhsal stres nedeniyle ölenlerin sayısı 3.000 kişiyi aşmış.

NHK'nin 16 yaş ve üzerindekilere uyguladığı bir kamu oyu araştırmasına göre, kapalı durumdaki 48 nükleer enerjisi tesisinin çalıştırılmamasını, ya da yedek tutulmasını isteyenlerin oranı yüzde seksen dolayında. Başbakan Abe ise,güvenlik koşullarına uygun olanların bir an önce devreye sokulmasında israr ediyor.

JAPONYA'NIN UNESCO DÜNYA MİRASLARI

Japonlar, Unesco'nun Dünya Mirası kararlarına çok önem verip,ülkelerindeki anıt, kent gibi Kültürel Miras, ile Doğal Miras olarak kabul edilen orman,dağ  gibi yerlere, akın ediyorlar,Son yıllarda pek çok anıt, yapıt, kent, orman, dağ vb.nin Unesco listelerine alınması için yoğun çaba harcıyorlar.

Dünyanın değişik yerlerindeki Unesco Dünya Mirası da Japonların ilgisini çekiyor. Japon turistler en sıradan Dünya Miras örneklerini dahi görmek istiyorlar.

Japonya'nın Unesco Dünya Mirasları, ve bu listeye giriş tarihleri, aşağıdadır. (01/07//2013 itibariyle)

1. HORYU-Jİ/NARA KENTİ (1993)

İlk  yapımı  MS.7.yüzyıla tarihlenen Budist Tapınağı.

2. HİMEJİ-JO/HİMEJİ KENTİ (1993)

14.yüzyıla tarihlenen Kale kompleksi,Japonya'nın en önemli Şato/Kale örneği.

3. SHİRAKAMA SANCHİ (1993)

Honshu Adasının kuzeyinde bulunan Shirakawa Sıradağları, kara ayı ve 87 tür       kuşu barındırıyor.

4.YAKUSHİMA (1993)

Kyushu Adasının güneyinde 500 km karelik bir alanı kapsayan Yakushima Adasında yaşlı Japon çamları ve orman gülleri bulunuyor. 

5.TARİHİ KYOTO, UJİ OTSU KENTLERİ (1994)

Japon Kültürünün Anayurdu kabul edilen, baştan başa tarih kokan ve geleneksel    yapısını koruyan, saray, tapınak, kutsal mekanlar ile geleneksel zenaat ve sanatların yaşatıldığı Kyoto, diğer komşu kentler Uji ve Otsu kentleri

6. SHİRAKAWA-GO VE GOKAYAMA KÖYLERİ (1995)

Shirakawa-go ve kömşusu Gokayama Köylerinin dik damlı evleri bölgenin geleneksel mimari tarzını, halkın yaşam biçimi ise yöre ve tarımsal üretimle olan uyumu sürdürüyor.

7. HİROSHİMA BARIŞ ANITI (ATOM BOMBASI KUBBESİ) (1996)

'Atom Bombası Kubbesi' olarak de bilinen Hiroshima Barış Anıtı, Hiroshima Barış Parkının bölümlerinden biridir. 6 Ağustos 1945 de Hiroshima'ya  yapılan atom bombası saldırısı sonucunda yaşamını yitirenlerin anıldığı noktalardan biridir

8. İTSUKUSHİMA TAPINAK VE KUTSAL MEKANI (1996)

Hiroshima yakınlarındaki, Miyajima Adasındaki bu kutsal mekan, 6. yüzyıla tarihlenmektedir. Gelgitlerden dolayı  'Yüzen Kapı' olarak da bilinmektedir.

9. NARA'DAKİ TARİHİ VE KUTSAL MEKANLAR (1998)

Nara'daki Budist Tapınaklar, Shinto Kutsal Mekanları

10. NİKKO'DAKİ TAPINAK VE KUTSAL MEKANLAR (1999)

Gerçek birer mimari ve süsleme şaheserleri olan yapıtlar.

11. RYUKYU KRALLIĞINDAN KALAN YAPITLAR (2000)

Okinawanın da içinde bulunduğu adalarda 15.ile 19.yüzyıllar arasında hüküm sürmüş Ryukyu Krallığının önemli anıt ve kutsal mekanları.

12. Kİİ DAĞLARINDA BULUNAN KUTSAL MEKANLAR VE HAÇ YOLLARI (2004)

Kii Dağlarında bulunan 3 tapınak ve kutsal mekanı birleştiren Haç yolu. Unesco listesindeki iki haç yolundan biri.

13. SHİRETOKO (2005)

Hokkaido Adasının kuzeydoğusundaki volkanik sıradağlar, yüz metreye ulaşan yükseklikteki yalıyarlar.  

14. IWAMİ GİNZEN GÜMÜŞ MADENİ (2007)

Yaklaşık dört yüz yıllık bir süre çok yüksek kalitede gümüş çıkarılmış olan bu maden, Japon kültürü ve geleneksel yaşam tarzını yansıtıyor

15. FUJİ DAĞINDAKİ KUTSAL YERLER. JAPON SANATININ YÜZLERCE YILLIK İLHAM KAYNAĞI. (2013)

Japonya'da Sevgililer Günü ve Kadınlar

Yüzyıllarca her türlü dış etkiye kapalı ve içe dönük Japonya, 19. yüzyılın ikinci yarısında demir perdelerini kaldırmak zorundakaldıktan sonra hızla reform ve batılılaşma sürecine girdi. Her ne kadar ekonomi, siyaset, bilim, teknoloji vb. gibi alanlarda büyük değişimler olduysa da toplumsal yapılanma, geleneksel yaşam gibi konularda mevcut durumun değişmemesi, muhafaza edilmesi büyük ölcüdebaşarıldı. Binlerce yıllık yaşam tarzı giderek çözülse de 21 yy. da bile eskinin devamını, bir yabancı bile gözlemleyebilir.

İkinci Dünya savaşının trajik bir biçimde yitirilmesinden sonra Amerikan işgali, sonraki dönemde Kore Savaşı sırasında Japonya'nın müttefiklerin lojistik üssü olması nedeniyle yapılan harcamalar, Japonya'nın savaş sonrası yeniden yapılanmasını hızlandırdı. Öte yandan pek çok batılı değer yargısı, yaşam biçimleri, etik ilkeler kısmen olduğu gibi kısmen de adapte edilerek Japonların toplumsal yaşamının vazgeçilmez parçası oldu. Misyonerlerin tüm çabalarına karşın Hristiyanların oranı yüzde biri geçmemesine rağmen, son yıllarda kilisede evlenme töreni yapanlarin oranı yüzde otuz dolayına ulaştı (Evlenmeyle ilgili yeni trendler ile geleneksel törenler birarada da uygulanmaktadır. Bu ayrı bir yazı konusudur).

Aziz Valentin gününde, önceleri, Kobe'de Morozoff isimli bir pastahane, 1936 yılından başlayarak kadınlara kalplerinden bir parçalarını sevdikleri adamlara çikolata olarak vermelerini öneren bir kampanya başlattı. Kobe'deki bu ticari kampanya olumsuz sonuçlar vermedi değil, ama  İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında unutuldu. Tekrar gündeme gelmesi özellikle 1958'de Tokyo'daki başka bir pastahanenin kampanyaya destek vermesiyle oldu ve giderek daha  popüler bir hale geldi. Seksenli yıllardan başlayarak Sevgililer Günü özellikle Japon kadınları için bir kabus oldu. 14 Subat, Sevgililer Günü değil de tüm kadınların erkeklere çikolata verdiği gün oldu.Nasıl mı? Noel ve yılbaşından başlayarak tüm vitrinlere 14 Şubat Aziz Valentin Günü afişleri asılır. Tüm büyük mağazalarda (bir pasta, tatlı köşeleri mutlaka vardir), pastahanelerde, dükkanlarda hangi cicili bicili paketlerde hangi çikolataların satıldığı belirtilir, bu günün unutulmaması gerektiği de çekici ve rengarenk sloganlarla tekrarlanır.

Yılbaşından başlayarak, özellikle çalışan kadınlar ve bekar genç kızlar harıl harıl çikolata verecekleri erkeklerin listelerini yapmaya başlarlar. Önce kocadan, yoksa nişanlı ya da sevgili, sevgili de yoksa yakın bir erkek arkadaştan başlanır, onu çalıştığı şirketin müdürü, müdür yardımcısı, şefi (erkek olanlar) izler. Bu arada amca, dayı, enişte gibi erkek akrabaların ihmal edilmediği durumlar da olabilmektedir. Listeler yapıldıktan sonra, kime hangi çikolatanın nereden alınacağı da planlanır. Alışverişler 14 Şubat'tan önce tamamlanır. Ama bir de bakarsınız 14 Şubat sabahı, büyük mağazaların, süper marketlerin, pastahane ve şekerleme dükkanlarının, hatta metro ve tren istasyonlarındaki büfelerin ya da reyonların önünde kuyruk olmuş kadınlar var. Mesai saati başlamıştır. Bu kadınlarsa ya alışverişi son güne bırakmışlardır ya da unutmuş oldukları bir-iki erkeği o sabah anımsamışlardır. Çikolata  alışverişini sonlandırmaktadırlar.

İş yerlerinde çikolataların dağıtımı yapılır. O gün iş yerlerinde çalışma verimi düşer! Varsın düşsün. Varsın insanlar yılda bir gün daha az çalışsın. Tabii çalışan kadınlar bu tarihten önceki ve sonraki bir iki hafta gerek şirkette gerekse şirket dışında çikolata sohbetleri yapmayı da ihmal etmezler.
Şirket dışındaki dağıtım sırasında hiç beklemediği güzel bir genç kızdan çikolata alan erkeklerin de yüreklerine bir sıcaklık, kafalarına soru işareti de düşebilir.

Japon ticari zekası, Aziz Valentin gününde de kadınların ezildiğini gördüğü için, onları korumak amacıyla Beyaz Gün'ü (White Day) icat etmiştir: 14 Mart White Day(Japonlar bunu İngilizce olarak kullanıyorlar). Bu intikam gününde bu kez erkekler kadınlara şekerleme vereceklerdir. Yaklaşık 1975'ten bu yana bu ticari kampanya sürdürülmektedir. Ama Japon erkeği kuru gürültüye pabuç bırakmadığı için Beyaz Gün'den pek hoşlanmamaktadır. Ne denli promosyon yapılırsa yapılsın Beyaz Gün hala sönük geçmektedir.

Söylendiğine göre Aziz Valentin Günü harcamaları, çalışan kadınların aylık gelirlerinin yaklaşık üçte birine ulaştığı halde, Beyaz Gün hala erkeklerin aylık gelirlerinin yüzde birini bile bulmamaktadır.

(*) Bu yazı, ilk kez 7 Şubat 2007'de www.turizmhabercisi.com da yayınlanmıştır.

10 JAPON FİLMLERİ FESTİVALİ AKBANK SANAT'TA.

FESTİVAL PROGRAMI

Gösteriler ücretsizdir.

Gösteriler Akbank Sanat, çok amaçlı salondadır.

Filmler Japonca, Türkçe alt yazılıdır.

1. Benim Babam Benim Oğlum/Soshite Chichi ni Naru

Yönetmen:Hirokazu KORE-EDA

2013. 120 dak.  

11.01.2014 Saat17.00

2. Yıldızın Sesi/Hoshi no Koe

Yön. Makoto SHINKAI

Bilim Kurgu, 2002, 25 dak

18.01.2014 saat 14.30

3. Saniyede 5 Santimetre/Byosoku 5 senchi metoru

Yön. Makoto SHINKAI

Animasyon, 2007, 63 dak.

18.01.2014 saat, 15.00

4.Kulenin Gizemi/Kumo no mukou,yakusoku no basho

Yön.Makoto SHINKAI

Animasyon, 2004, 91 dak.

18.01.2014 saat 17.00

5. Benden Sana/Kimi no todoke

Yön.Makoto SHINKAI

2010, 128 Dak.

17.01.2014 saat 17.00

24.01.2014  saat 17.00

6.Miyori'nin Ormanı/Miyori no mori

Yön. Nizo YAMAMOTO

Animasyon, 2007. 105 dak.

25.01.2014  saat 14.30

7.Mutluluk Veren Ekmek/Shiawase no pan

Yön. Yukiko MISHIMA

2013. 114 Dak.

25.01.2014 saat.17.00

JAPONYA'DA NÜFUS AZALMAYA DEVAM EDİYOR

REKOR AZALMA: 244 BİN

Sağlık bakanlığı verilerine göre 2013 yılında Japonya nüfusu 244.000 gerileyerek, 126.393.679 a düştü. 

2013de ölenlerin sayısı bir önceki yıla göre 19 bin artarak, 1275.000 olarak gerçekleşirken, doğumlar  bir önceki yıla göre 6.000 azalarak, 1.031.000 olarak saptanmış. Bu sayılar, nüfusta 244 bin azalma olduğu anlamına geliyor. Bu, İkinci Dünya savaşından bu yana rekor düşüş olarak olarak ifade ediliyor.

Nüfus artışı 2007 den bu yana gerilemeye devam ediyor. 65 yaş üstü nüfusun yüzde 20 yi aşan ülkede, giderek emek arzında gerileme, göçmenlere kapıların aralanması fikrini çağrıştırsa da, kamuoyu bu öneriye büyük tepki gösteriyor.